Depremle sarsılan Santorini’de imar tartışması da başladı. Yunan basını, 12 bine yakın depremle sarsılan adada, risk yaratan binaları yazmaya başladı.
To Vima’da yer alan habere göre, ada, “aşırı yapılaşma, çorak topraklarını mağara benzeri saraylar ve denize bakan odalara açılan yer altı tünelleriyle dolu”. Haberde bu yapıların adadayı çirkinleştirirken, aynı zamanda depreme hassa hale getirdiği yazıldı. Habere göre, adadaki bir iş adamı adanın nisbeten daha ucuz bir tarafından arazi alarak, yer altı tüneleriyle adanan daha değerli yamacına bağladı. Haberde, şöyle denildi:
“TÜNELLER KAZDIRIP ODA İNŞA ETTİRDİ”
“Oia yolunda, biri Nio’ya bakan taraftaki bir arsayı, Caldera’ya bakan taraftakinden daha uygun bir fiyata, otel inşa etmek için satın aldı. Öncelikle bu bölgede 1990 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile turistik konaklama tesisleri yasaklanmış olup, kullanımı keyfidir. Ama en önemlisi bu manzaraya sahip olmak için yeraltı tüneli kazdırıp Caldera’nın üzerine, yani kamuya ait araziye odalar inşa ettirdi. Aynı durum Pyrgos ile Fira arasındaki ana yol üzerindeki bir başka otelci için de geçerli. Onun arsası Caldera tarafında değil, yolun karşısındaydı. “Bir tünel kazdı ve bir manzara buldu.”
Bu bilgiyi gazeteye, Elsa Vagianou isimli birisi aktardı. Vagianou, yıllarca Ege ve Çevre bakanlıklarına şehir planlama ve imar konularında danışmanlık yapmış, şu anda yılın büyük bir bölümünde Santorini’de yaşıyor.
Gazetenin verdiği bilgiye göre Kaldera için yapılaşma yasağı öngörülüyor. Çevre ve Enerji Bakanlığı, daha kasım ayının ortalarında, özel bir düzenlemeyle, söz konusu alan için yapı ruhsatı verilmesini 2025 yılı sonuna kadar durdurmuş ve iki yıl içinde turistik işletmeler, restoran, kafe vb. işletmeler için statik yeterlilik etüdü hazırlanmasını zorunlu kılmıştı.
