Minik Sezin’i hayattan koparan sürücüye elektronik kelepçe

Samsun’un Çarşamba ilçesi Çay Mahallesi Mustafa Kemal Güneşdoğdu Caddesi’nde 10 Aralık 2024’te Sezin Sezgin (10) annesinin otomobilindeki telefonu almak için kafeden dışarı çıktı.

Yolun karşısına geçmek isteyen Sezgin’e, 2 çocuğuyla birlikte seyir halinde olan Hülya Ö.’nün kullandığı otomobil çarptı.

İhbarla bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler, Sezgin’in olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Kaza bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansırken, Hülya Ö. gözaltına alındı.

Hülya Ö., ifadesinde şunları söyledi:

“Hatırladığım kadarıyla aracımın hızı 45-50 kilometreydi. Aktif olarak 1 yıldır araç kullanıyorum. Ehliyetimi yaklaşık 1 yıl önce aldım. Stajyer sürücü olarak ehliyetim bulunmakta. Önüme birinin atladığını gördüm ama çocuk olduğunu görmedim. Bir şeye çarptığımı anlasam da neye çarptığımı anlamadım. Çarpmanın etkisiyle kız ileriye savruldu.”

Emniyetteki işlemleri sonrası sevk edildiği adliyede mahkemeye çıkarılan Hülya Ö.’ye ev hapsi verildi.

Ayrıca Hülya Ö.’nün, anne Ece Sezgin’e (33) “Çocuğuna sahip çıksaydın.” dediği anlar ise çevredeki bir kişi tarafından cep telefonuyla görüntülendi.

İDDİANAME HAZIRLANDI

Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı, Hülya Ö. hakkında “Taksirle ölüme neden olma” suçundan iddianame düzenledi. İddianame, Çarşamba 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi.

İddianamede yer verilen bilirkişi raporunda, yaya Sezin Sezgin’in yolu kontrol etmeden çıkması sebebiyle kusurlu olsa da sürücü Hülya Ö.’nün, yaya refüje yaklaştığı sırada çarptığı, sol 2 lastiği ile yayanın üzerinden geçtiği, kazanın şiddetinin artmasını önlemek için frenleme ve manevra gibi eylemleri yapmadığı yer aldı.

Raporda ayrıca Hülya Ö.’nün kazada dikkatsiz ve tedbirsiz davranıp hızını yeterince azaltmadan ve trafiği gerektirdiği şartları dikkate almadığından dolayı kusurlu bulunduğu belirtildi.

SÜRÜCÜNÜN TUTUKLANMASI İÇİN İMZA KAMPANYASI

Ailenin itirazı üzerine ev hapsindeki Hülya Ö.’ye 4 Şubat günü elektronik kelepçe takıldı. Bunun yanı sıra Sezgin ailesinin bir internet sitesi üzerinden sürücünün tutuklanması için başlattığı kampanyada da imza sayısı 20 bini geçti.

Sezin Sezgin’in halası Avukat Özlem Sezgin Azal, “Tutuklu yargılanması için mücadelemiz devam ediyor. Yaşadığımız olaya benzer konularda aynı suçtan tutuklu yargılanan binlerce insan var. Bizim olayda ise ancak ev hapsi tedbiri uygulandı. Yayınlarımız ve videolarımızla elektronik kelepçeyi bile daha yeni taktılar. Binlerce imza topladık, bu kamu vicdanını rahatsız eden bir durum.” dedi.

Related Posts

Eski AB Yüksek Temsilcisi Borrell’den “ABD paralı askerleri 550 Gazzeliyi öldürdü” paylaşımı

Eski AB Yüksek Temsilcisi Borrell’den “ABD paralı askerleri 550 Gazzeliyi öldürdü” paylaşımı

Ankara’da dehşet anları kamerada: Yaralı eşten kan donduran iddia

Ankara’da bir site sitenin kapısının önünde beklerken C.Y.’nin otomobille çarpması sonucu eşi Merve Cebe ile birlikte yaralanan Gökhan Cebe, olayın kaza olmadığını öne sürdü.

Rusya-Azerbaycan krizi büyüyor: Moskova’dan vatandaşlarına dikkat çeken uyarı

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan’da bulunan Rus vatandaşlarına temkinli olmaları çağrısında bulundu. Açıklamada “Azerbaycan’da bulunan vatandaşlarımızı daha dikkatli ve temkinli davranmaya çağırıyoruz.” denildi.

Evini basan kardeşlerini pompalı tüfekle vurdu

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde aile içinde çıkan silahlı tartışmada, bir kişi evini basan iki kardeşini pompalı tüfekle yaraladı.

İzmir operasyonu diye paylaşılan bu görüntüler geçen yıla ait çıktı

1 Temmuz’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan ve aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de bulunduğu 130 isme yönelik operasyon görüntüleri arşiv kaydı çıktı. Emniyet ve ajanslar tarafından operasyon görüntüleri olarak servis edilen anların, 2024 yılının temmuz ayında düzenlenen Aliağa Gümrüğü Rüşvet Operasyonu’na ait olduğu öğrenildi.

Güney Kore’de siyasi kriz derinleşiyor: Büyükelçilere istifa baskısı

Güney Kore’de eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol tarafından atanan bazı büyükelçilere, “geleneksel uygulamanın bir parçası olarak” istifa etmelerine yönelik çağrı yapıldığı öne sürüldü.