8 ay boyunca Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde kanser tedavisi gören, son 4 ayını Yaşam Vakıf Hastanesi’nde geçiren Kahtalı Mıçe, ince bağırsak kanseri ile mücadele ediyordu. Kahtalı Mıçe’nin, sabah saat 3.00 sularında yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Sanatçının cenazesi, memleketi Kahta’da adını taşıyan kültür merkezinde yapılacak törenin ardından, Ulu Camii’nde kılınacak namaz sonrası, Karşıyaka Belediye Mezarlığı’nda defnedilecek.
KAHTALI MIÇE KİMDİR
Asıl adı Mustafa Kahtalı olan santçı 57 yıllık müzik kariyeri boyunca 19 albüm yaptı.
1951 yılında Adıyaman’ın Kahta ilçesinde doğdu. Yörede Mustafa’nın kısaltılması olarak kullanılan ‘Mıçe’ nedeniyle bu lakabı aldı. İlkokulu 9 senede bitirebildi. Ortaokul diplomasını ise dışardan sınavlara girerek aldı. 17 yaşından itibaren Kahta’da düğün ve konserlerde türküler söylemeye başladı. 1975- 1985 yılları arasında albüme dökülemeyen ve resmi kayda geçmeyen albüm kayıtları yaptı. 1980 ihtilalinden sonra Kürtçe şarkı söylediği için 1 yıl cezaevinde kaldı. İlk albümü ‘Kara Gözlüm’ü memleketi Adıyaman’da yaptıktan bir yıl sonra İstanbul’a giderek çıkardığı ‘Gurbet Kuşu’ albümüyle şöhreti yakaladı. Ahmet Sezgin, Nuri Sesigüzel, Mahsuni Şerif, Sami Kasap gibi sanatçıların parçalarını da seslendiren Kahtalı’nın 4 çocuğu var.
‘Aslan’ olan soyadını 5 yıl önce mahkeme kararıyla ‘Kahtalı’ olarak değiştirdi.
Kahtalı Mıçe, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depreme, Adıyaman’ın Kahta ilçesinde yakalanmış, 100’e yakın akrabasını kaybetmişti.
Sanatçının adı 27 Ağustos 2024’te Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) Devlet Konservatuvarı binasına verildi.
CENAZE PROGRAMI BELLİ OLDU
Kahtalı Mıçe’nin cenaze programı belli oldu. 16 Şubat Pazar Saat: 09:30’da Adıyaman Havalimanı’nda karşılama yapılacak. Ardından Kahta’daki Kahtalı Mıçe Kültür Merkezi’nde, saat 11.00’da töreni yapılacak.
Mıçe’nin cenaze namazı öğle namazına müteakip saat 12.45’te, Kahta Çağrı Camii’nde kılınacak.
Cenaze namazını müteakiben Kahta Karşıyaka Belediye Mezarlığı’na defnedilecektir.
SONER YALÇIN İÇİN SESLENDİRDİ
Sanatçının, Soner Yalçın için seslendirdiği ‘Peteksiz Bal Olur mu’ adlı eser şimdi bir anı olarak kayıtlarda kaldı…
“PROTEST KAHTALI MIÇE”
Adıyamanlı yakın dostu Kadir Dursun, Kahtalı Mıçe’yi şöyle anlattı:
“Gençlikte insanın duruşu ve düşünceleri daha protest oluyor;
Doğal olarak dinlediğimiz müziklerde…
Ahmet Kaya, Theodorakis, Bulutsuzluk Özlemi, Joan Baez, Tracy Chapman vs…
Tabii ki bölgemin insanı olduğunu için Kahtalı Mıçe da dinlerdik…
Kahtalı Mıçe, darbe dönemlerinde sürgün hayatı yaşayan, bölgenin en protest duruşlu sanatçısıydı.
Bakmayın öyle kaba konuşuyor olmasına; Marguez bilir, Marks bilir, Nazım bilir, Ahmet Arif bilir, Itri bilir azda olsa Bach bilir…
Güzel musiki okur ve zengin bir edebi bilgiye sahiptir. Dobradır, insanı ezen ne varsa dile getirir.
Cesaretlidir Ağalık düzenini eleştirebilmiştir onu yaşamak zorunda kaldığında bile. İnsana insan olmayı unutturanla savaşmıştır.
Hem hayatında, hem şarkılarında…
Kahtalı Mıçe’nın şarkılarında besteden çok sözleri önemlidir. Sevgisine karşılık bulamadığı durumlarda protest duruşlu sözler yazar.
Sevdiğine ulaşamamanın vermiş olduğu hırs, özellikle de kız şehirliyse tavan yapar…
“Sen ki kentlerin süslü kızı
Dağ adamı aşkı bilmez demişsin.
Şehirliler sevmeyi bizden öğrendi ‘haa.. gızım’ diye başlayan protest şiirler okur.
Mesela kendisine ilgi göstermeyen şehirli kıza bir şiirinde şöyle seslenir…”
“HAYAT HANGİMİZİN PROTEST TARAFINI TÖRPÜLEMEDİ Kİ…”
“Anlattığın bu sevda türlerini beceremem
Karagözlüm
Ben Anadoluluyum,
Köylüyüm.”
Benim;
Sevmelerim kabadır.
Taş, toprak gibidir.
Sonra
Öyle melodilerle konuşamam.
Ürkeğimdir.
Sıkılırım,
Utanırım,
Dilim dolaşır…
Tutuğumdur bilirsin.
Söylediğin
O tangoları da bilmem.
Benim Türkülerim
Yanıktır,
Gariptir,
Dertlidir,
Baştan sona yayla kokar.
Bazen dağ başı
Bazen Tüm Anadolu kokar
Çalınan Sazdan.
Ben anlamam
Tom Jones,
Abba,
Boney’miden…
Hem yüreğim tez kalkar.
Yufkayımdır.
Sana yetinemem ben…!”
Sevdiği kız köyündense,
birde onun için gurbete çalışmaya gitmişse, tüm hayali para kazanıp ona iyi bir hayat kurmaktır.
Köylü halk kızına şöyle der?
“Aşkım, sevdam,
günahım benim.
Sefil yaşantımın tek sefası.
Moral hocam Fatom benim.
Mektubunu aldım.
Bir hayli sitem etmişsin.
Ve demişsin ki;
Bir sosyete kızına satıldın.
Ne demek Fatom, ne demek?
Bir yalancı gibi
küçülüp satılmak mı?
Benim satıldığım nasırlı ellerim,
kara saban peşinde koşanlarındır.
Daha doğrusu
Halkın kızı o da sensin Fatom…
Ve sende yaşayacaksın.
Yılanlı, kerpiçli damda değil,
Sarı inekle beraber ahırda değil,
Tıbbın kucağında
ve insan sevenlerin elinde,
İnsanca doğum yapacaksın.
Anladın mı?
Fatom…!
Kahtalı Mıçe son zamanlarda magazin olarak fazla gündeme geliyor olması, bu protest duruşu biraz zayıflattı gibi sanki. Gerçi hayat hangimizin protest tarafını törpülemedi ki?
Belki de protest olmak sadece o sözlerde olduğu gibi yaşamayı istemekti…
Kısacası hayatın inadı sadece şu cümle içindi:
“İnsan gibi insanca”
Ve aslında her şey, böyle yaşamayı istemekti..!”
